Ünlü fotoğrafçı Dennis Stock, ikonik portrelerini yapmadan önce hikayesini öğrenmek için James Dean ile beş saat konuştu. Alfred Eisenstaedt, insanları fotoğraflarken çoğunlukla mevcut ışığa güvendi ve genellikle iyi bir fotoğrafın önüne geçen çok fazla ekipman buldu. Hollywood yıldızlarını fotoğraflayan George Hurrell’in çekimler sırasında arka planda caz müziği çaldığı biliniyordu. Bazen bakıcılarını eğlendirmek için şarkı söylerdi.
Tarihin birçok harika fotoğrafçısı için, insan becerileri teknik bilgi kadar önemli olmuştur. İster saatlerce konuşuyor olun, ister setinizi hafif ve rahat tutun, modellerle nasıl çalışılacağını ve insanları nasıl rahatlatacağını bilmek günümüzün en iyi sanatçıları için belirleyici bir özellik olmaya devam ediyor. Daha rahat modeller için bu ipuçlarını bir sonraki çekiminize dahil edin; gündelik, doğal pozlar; ve zamansız, samimi fotoğrafçılık.
1. İpucu: Rahat olun
Fotoğrafını çektiğiniz insanlarda güven oluşturmanın ilk adımı, kendinize olan bu güveni beslemektir, bu nedenle her çekimden önce sinirlerinizi yatıştırmanın yollarını bulun. Bir önceki gece kontrol listenizi gözden geçirip donanımınızı yeniden kontrol etmek olabilir veya bir fincan çay içip müzik dinlemek kadar basit olabilir.
Bu anlamda, yalnızca iyi kullanmayı bildiğiniz teçhizatı kullanın, çünkü ekipmanınızla uğraşmak, modellerinizi garip hissettirmenin kolay bir yoludur. Yeni bir şey deniyorsanız, pratik yapmak ve ustalaşmak için kendinize zaman verin. Ne kadar iyi hazırlanırsanız, kendinize o kadar güvenirsiniz ve ekibiniz bunu anlayacaktır. Ayrıca özgüven, çalıştırılması gereken bir kastır, bu nedenle mümkün olduğunca sık atış yapmak için kendinize meydan okuyun.
2. İpucu: Kendiniz hakkında biraz bilgi paylaşın
Portre fotoğrafçılığında güven inşa etme yazımızda soru sormanın ve modellerinizi tanımanın önemini vurguladık. Ancak fotoğrafçılık bir alışveriştir ve bu nedenle kendiniz hakkında bir şeyler paylaşmaya değer. Onlara neden fotoğrafçı olduğunuzu ve işinizle ilgili en çok neyi sevdiğinizi anlatın; Kendinizi savunmasız hale getirerek, başkalarını açılmaya teşvik edeceksiniz.
Arkanıza yaslanıp dinlemeyi de unutmayın; Duymak isterseniz herkesin ilginç bir hikayesi var. Bu “sizi tanıma” süreci, resmi olmayan bir toplantı veya telefon görüşmesi ile çekimden önce başlayabilir. Özgün olun ve kendinize sadık kalın.
3. İpucu: Örnekleri göster
Portföyünüzü modellerinizle paylaşmak birkaç amaca hizmet eder. İlk olarak, onlara tarzınız hakkında bir fikir verir ve kendi seansları sırasında kullanacakları pozlar ve fikirler hakkında düşünmelerini sağlar. İkincisi, onlara ne yaptığınızı bildiğinize dair güven vererek güven oluşturur. Dikkate alınması gereken bir diğer husus da çekim sırasında modellerinize fotoğrafları göstermektir; onlara neyi iyi yaptıklarını gösterin ve devam etmeleri için onları teşvik edin. Sahte iltifatları fark etmek kolay olsa da, gerçek bir iltifat uzun bir yol kat edebilir.
4. İpucu: Bazı istemleri paylaşın
Profesyonel model olmayan kişilerle çalışırken yaratıcı yönlendirme ve rehberlik sağlamak özellikle önemli olabilir, bu nedenle kamera önünde kullanabilecekleri bazı “poz verme ipuçlarını” paylaşmaktan çekinmeyin. Basit, rahat bir poz, hatta kolay bir egzersiz veya oyun olabilir (örneğin, “koş ve babana sarıl”, “annenin kulağına bir sır fısılda”, “salla” veya “müzikle hareket et”) .
Göstermek genellikle anlatmaktan daha etkilidir, bu yüzden her zaman kendinizi gösterebileceğinizi unutmayın. Bunu akılda tutarak, kendinizi fazla ciddiye almamaya çalışın; biraz saçmalamanda sorun yok.
5. İpucu: Bir planınız olsun
İpuçları ve yönlendirmelerle hazırlıklı gelmenize yardımcı olduğu gibi, gevşek bir plan da çekiminizin yapısını sağlayabilir. İdeal olarak, bu planı, modellerinizin girdileri ve geri bildirimleriyle oturumdan önce oluşturursunuz. Plan, yerleri, gardırop detaylarını, destek fikirlerini ve aktiviteleri içerebilir, ancak her ne ise, net beklentiler belirleyin. İnsanlar ne bekleyeceklerini bildiklerinde kendilerini en rahat hissetme eğilimindedirler.
6. İpucu: Onlara yer açın
Modellerinize hareket etmeleri için bolca alan verin ve onları, zıplamak, uzanmak, esnemek veya döndürmek anlamına gelse de, o alanı kullanmaya teşvik edin. Bilgi istemleri yardımcı olsa da, aşırı kuralcı olmaktansa onları gevşek tutmak önemlidir. Biraz hareket vermek, bu statik pozları kırmanın harika bir yoludur, bu nedenle stüdyonuzun veya yerinizin bakıcılarınızın kendilerini gerçekten ifade etmeleri için yeterli alana sahip olduğundan emin olun. Özellikle çocuklarda çok uzun süre hareketsiz kaldıklarında huzursuz olma eğiliminde olduklarından hareket çok önemlidir.
İpucu #:7 Konumunuzu akıllıca seçin
Stüdyoda çekim yapmıyorsanız, başka bir seçenek de ev veya yerel bir mekân gibi konularınızın rahat olduğu bir yer seçmek olabilir. Uzayda ne kadar rahatlarsa, fotoğraflarınız o kadar doğal olur. Dışarıda çekim yapıyorsanız, herkesin rahat edebilmesi için seansın havanın güzel olduğu bir zamana planlandığından emin olun.
Fotoğraflarınızın doğal hissetmek için tamamen “samimi” olması gerekmez, bu nedenle modellerinizi güzel bir ışık parçasına yönlendirmeyi düşünün. Gözden kaçan ve küçümsenmiş bir ipucu? Modellerinize nefes almalarını hatırlatın; derin bir nefes verdiğimizde yüzlerimizi gevşetme eğilimindeyiz, bu da daha özgün ifadelere yol açıyor.
İpucu #8: Basıncı kaldırın
Aynı şekilde, “mükemmel” poz, an veya ifade beklentisi olmadan onları oldukları gibi yakalamak istediğinizi bakıcılarınıza açıkça belirtin. Sadece çekimi kolaylaştırmak için bazı “alıştırma çekimleri” ile başlamak yardımcı olabilir. Süreç hem modeller hem de fotoğrafçı için eğlenceli ve stressiz olmalıdır.
Bir şey çalışmıyorsa, onu terletme; sadece başka bir şeye geç. Nişanlı ve iyimser kalın ve doğru zaman değilse belirli bir fikre veya çekime fazla bağlanmamaya çalışın. Bir ara verin veya deneklerinizin kendi fikirlerini bulmasını sağlayın. Ardından yenilenmiş enerji ve yeni bir bakış açısıyla olayların akışına geri dönün.
9. İpucu: Liderlerini takip edin
Her grup veya model bir öncekinden farklı olacaktır, bu nedenle enerjinizi fotoğrafını çektiğiniz kişilere göre ayarlamayı unutmayın. Bazı insanlar kamera karşısında doğal olarak rahat olurken, diğerleri daha çekingen olacak ve daha fazla teşvik ve yönlendirmeye ihtiyaç duyabilir. Açık fikirli olun ve modellerinizle bulundukları yerde tanışın. Yaklaşımınızı onların ihtiyaçlarına ve kişiliklerine uyacak şekilde ayarlamak, daha güçlü bir ilişkinin temelini oluşturacaktır.
Henüz 500px’de değil misiniz? Daha etkili fotoğrafçılığı keşfetmek için buradan kaydolun.