Cumartesi, Aralık 14, 2024
Ana SayfaGündem HaberleriBM elçisi Myanmar ordusuna infazları durdurmasını ve şiddeti sona erdirmesini söyledi |...

BM elçisi Myanmar ordusuna infazları durdurmasını ve şiddeti sona erdirmesini söyledi | Askeri Haberler

Noeleen Heyzer ordu komutanı ile doğrudan görüştü, ancak hapisteki sivil lider Aung San Suu Kyi ile görüşemedi.

Birleşmiş Milletler’in Myanmar özel elçisi, geçen yıl atanmasından bu yana sorunlu ülkeye yaptığı ilk ziyarette şiddetin sona ermesi ve tüm siyasi mahkumların serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Ordu, Şubat 2021’de, ülkenin yeni parlamentosunun oturmasına saatler kala iktidarı ele geçirerek seçilmiş lider Aung San Suu Kyi ve sivil hükümet üyelerini gözaltına aldı.

O zamandan beri, Aung San Suu Kyi bir dizi suçlamayla yargılanıp hapse atıldı ve binlerce darbe karşıtı eylemci tutuklanırken hala çok daha fazlasıyla karşı karşıya. Şiddeti takip eden Siyasi Mahkûmlara Yardım Derneği’ne göre, ordunun muhaliflerine yönelik baskısında yaklaşık 2.215 kişi öldürüldü.

Geçen ayın sonlarında, askeri rejim Myanmar’ın 30 yıldan fazla bir süredir ölüm cezasını ilk kez kullanmasında dört siyasi aktivisti idam etti. Ölenler arasında Aung San Suu Kyi’nin Ulusal Demokrasi Birliği partisinden eski bir yasa koyucu olan Phyo Zeya Thaw da vardı.

BM Elçisi Noeleen Heyzer Çarşamba günü darbe lideri Min Aung Hlaing ile bir araya geldi ve Heyzer’in ofisi, onu “doğrudan gelecekteki tüm infazlara moratoryum uygulamaya” çağırdığını söyledi. Ayrıca şiddete bir an önce son verilmesi ve Avustralyalı bir ekonomist olan eski Aung San Suu Kyi danışmanı Sean Turnell de dahil olmak üzere tüm siyasi mahkumların serbest bırakılması çağrısında bulundu.

BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, Heyzer’in Aung San Suu Kyi ile görüşmek istediğini ancak bunu başaramadığını söyledi.

Heyzer ile ordu komutanı arasındaki görüşmeyi “iyi bir tartışma” olarak nitelendiren Bakan, BM’nin temel taleplerinin yerine getirilip getirilmeyeceğini göreceğini söyledi. BM, “bu noktaları zorlamaya devam edecek” diye ekledi.

Büyük ölçüde Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) liderliğindeki krizi çözmeye yönelik diplomatik çabalar, generallerin geçen yıl üzerinde anlaşmaya varılan bir barış planını sunmayı reddetmesiyle çok az ilerleme kaydetti.

Heyzer Myanmar’dayken bile, askeri yönetimin bir sözcüsü, generallerini bölgesel toplantılardan dışladıkları için 10 kişilik grubu “dış baskıya” boyun eğmekle suçladı.

Myanmar’ın 1997’de katıldığı ASEAN’ın bazı üyeleri, ordunun oyalanmaya devam etmesi halinde grubun daha ileri gitmek zorunda kalabileceğini belirttiler.

Olağan bir basın toplantısında konuşan sözcü Zaw Min Tun, ASEAN’ın hamlelerini boşa çıkardı.

Zaw Min Tun, “Bir ülkeyi temsil eden bir koltuk boşsa, o zaman ASEAN zirvesi olarak etiketlenmemelidir” dedi.

Orduya karşı silaha sarılan demokrasi yanlısı hareketler için general etiketini kullanarak, “İstedikleri şey, bizim teröristlerle buluşup konuşmamız” dedi.

Ordu tarafından atanan dışişleri bakanı Heyzer ile yaptığı görüşmede, bir açıklamaya göre, dünya organına “Myanmar ile işbirliğindeki yaklaşımını yapıcı ve pragmatik bir şekilde gözden geçirme” çağrısında bulundu.

Singapurlu sosyolog Heyzer, geçen yıl BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından Myanmar’ı ziyaret etmesi engellenen İsviçreli diplomat Christine Schraner Burgener’in yerine atandı.

BM’yi orduya karşı “çok güçlü önlemler” almaya çağıran Schraner Burgener, Myanmar’ın devlet destekli medyasında düzenli saldırılara hedef olmuştu.

Devlet tarafından işletilen MRTV televizyonu Heyzer’in ziyareti hakkında haber yaparak, elçi ve Min Aung Hlaing’in Myanmar ve Birleşmiş Milletler arasındaki güven ve işbirliğini teşvik etme konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi. Myanmar’ın başkenti Naypyidaw’da gerçekleşen görüşmelere ilişkin herhangi bir ayrıntı vermedi.

Heyzer, Myanmar’dan ayrılırken yaptığı açıklamada, “BM angajmanının ordu yönetimine hiçbir şekilde meşruiyet sağlamadığını” vurguladı.

Myanmar halkının, ancak kapsayıcı bir süreçte tüm paydaşların iyi niyet ve çabalarıyla mümkün olacak, korku ve yoksunluktan arınmış demokrasi ve kendi kaderini tayin hakkı vardır” dedi.

RELATED ARTICLES

Popüler Konular